Geri Sayım

Geri Sayım

Geri Sayım

Yeni bir yılın başındayız. Tıpkı geçen yılbaşında olduğu gibi, yaşlanan bir yılı uğurlayıp yenisini karşılayarak, yeni umutlarla, yeni beklentilerle yaşamı sürdüreceğiz.

“Yeni yıla nasıl girerseniz o yılı öyle geçirirsiniz”, derler. Bu nedenle, yeni yılı eğlence içinde, neşe ile ve sağlıkla karşılamak için bir araya gelir insanlar. Yeni yıl, 31 Aralık gece yarısına saniyeler kala hep birlikte yapılan geri sayım ile karşılanır: … on, dokuz, sekiz yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir.

Doğduğumuz anda başlar geri sayım aslında.

F. Scott Fitzgerald’ın 1920’lerde yazdığı öyküden uyarlanan “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi” adlı film, 80’lerinde doğup geriye doğru yaşlanan bir adamın sıra dışı öyküsünü anlatmaktadır.

Yaşamı değerli ve anlamlı kılan, bu yolculuk sırasında belirlediğimiz hedeflere ulaşma isteği ve azmi değil midir? Birey olarak bırakacağımız eserlerimiz ile geri sayımı durdurma isteği insanoğlunu buluş yapmaya zorlamıyor mu?

Yazar, İhsan Oktay Anar, “Kitab-ül Hiyel – Eski Zaman Mucitlerinin İnanılmaz Hayat Öyküleri” adlı eserinde, eski zaman mucitlerinin tasarladığı mekanizmaların detayları ve bu makinelerle yaşanan olayları mizahi bir dille aktarırken esas amacın sonsuz devr-i daime, sonsuz enerjiye ve güce ulaşmak olduğunu anlatmaktadır.

Romanlara ve filmlere konu edilen, insanoğlunun temel içgüdüsü olan yaşama isteği, teknolojinin de desteği ile, kaliteli ve uzun bir yaşam isteği olmuştur.

Bilişim teknolojilerinin yaşamımızda bu kadar yoğun biçimde yer alması ile, daha sağlıklı, daha kaliteli bir yaşam sürmekte miyiz? Bilgisayarlar, mobil teknolojiler, baz istasyonları, otomasyona uyum sağlamış yaşamlar için bir nimet midir, yoksa külfet midir?

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Sivas Temsilcisi ve Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Güney Nair,  “Değişim, 21. Yüzyıl ve Homo Technologicus” (Bilişim Dergisi, Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, Yaz-Güz 1997, Sayı:67) adlı makalesinde de belirttiği üzere, bilgisayar teknolojilerine hükmeden ve onları yönlendiren, kullanan insan tipini Teknolojik İnsan (Homo Technologicus) olarak adlandırmıştır.

Uzun yaşamın simgesi olan Japonya’nın Okinawa adasının yerini, yakın gelecekte, teknolojik insanın vazgeçilmezi, değişimin tetikleyicisi teknoloji mi alacak? Teknoloji, geri sayımı yavaşlatabilecek ya da durdurabilecek mi?

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni amaçlar için bir fırsattır.

Yeni yılda herkese sağlıklı, mutlu, başarılı, isteklerinin gönüllerine göre karşılanacağı, barış, huzur ve gönenç içinde bir yaşam diliyorum.

İ. İlker Tabak, 30.12.2009, Ankara

(*) Bs. Müh., Bilişim Ltd. Paz. ve Satış Md.
TBD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi


Bu yazı TBD Bilişim Dergisi 117. Sayısı‘nda (Ocak 2010) Sayfa 76’da yayımlanmıştır.

      

 

Diğer Yazılar

Blog

Dün, Bugün, Yarın

  Dün, Bugün, Yarın… Yaşı kırkın üzerinde olanlar anımsayacaktır; doğan çocuğun adına telefon almak üzere başvuru yapılır, sıraya girilirdi. İletişim yaşamın her alanında önemliydi. Bunun farkında olan ebeveynler çocukları büyüdüğünde

Eğitim

Hacettepeli Olmak Demek…

“Hacettepelilik vatana hizmet etmek demektir. Ben Hacettepeli olmaktan iftihar ediyorum. 17 yaşında geldim Hacettepe’ye; lise mezunu, kısa pantolonlu bir çocuktum. Beni adam yaptı. Ne olduysam Hacettepe’nin sayesinde oldum…” Prof. Dr.

Genel

e-Dönüşüm, m-Dönüşüm kalmadı; v-Dönüşüm verelim

21. yüzyıla adım atarken bilişim ve internetteki gelişmeler çeşitli alanlarda dönüşümlerin hızlanmasına neden oldu. Bu dönüşümü tetikleyen etmenlerin başında teknolojinin ucuzlayarak toplumun her kesiminin gereksinimlerini karşılayacak düzeye gelmiş olması gösterilebilir.