Sen, Ben, Biz

Sen, Ben, Biz

Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) geleneksel etkinlikleri bilişimcilerin buluşma platformlarının simgesi olarak marka haline gelmiştir. Her yıl, bahar aylarında buluşarak kışın karanlığından ve kasvetinden uzaklaşmamızı sağlayan, sektöre canlılık veren BİMY, TBD etkinlik kardeşlerinin ortancasıdır; bu yıl 17 yaşında. Büyük kardeş TBD Ulusal Bilişim Kurultayı 27, küçük kardeş KAMU-BİB ise henüz 12 yaşında. Kırkına merdiven dayamış TBD ailesinin birinci dereceden üyeleri hepsi.

BİMY-17’de Sayın Doğan Cüceloğlu “Bilişim, İletişim ve İnsan” başlıklı konuşmasında, anlam veren bir yaratık olarak insanın verdiği anlamla yaşamını yönetmesine değinirken, “İnsan nedir ve nasıl anlam verir?”, “Anlam veren insan kendini kendisiyle ve çevresiyle ilişki içine sokarken nelerin farkında olmalıdır?”, “İnsan kaç tür ilişki geliştirebilir?” ve “Yöneticinin yönettiği insanlarla ilişkisi ne tür ilişki içinde etkili ve verimli olur?” sorularının yanıtlarını aradı.

Sn. Cüceloğlu’nun konuşmasını dinlerken, insan denen mükemmel makinenin uygun donanıma ve yazılıma sahip olunca mutlu bir yaşama ne kadar kolay ve basit bir biçimde ulaşabileceğinin yollarını gördük. Saygı kültürünün egemen olduğu ortamlarda, “biz” temelli insan-insan ilişkisini, korku kültürünün egemen olduğu ortamlarda ise, “sen-ben” temelli güçlü-güçsüz ilişkisini örneklerle gözledik.

Doğumdan yalnızca altı saat sonra insan belleği kayda başlıyor. Henüz gözlerini bile tam olarak açamayan bebekler öğrenmeye, algılamaya başlıyor ve duyguları ayırt edebiliyorlar.  “Yedi yaşına kadar ne kaydederseniz yetmişine kadar onu izlersiniz” derler. İnsanın tüm yaşamının “programlanması” olarak da tanımlayabileceğimiz bu kayıtta, en önemli etken, aile ve çevredir. İyi bir aile ortamında, karşılıklı saygı ve sevgi ile yoğrulmuş olarak yetişen çocukların geleceğimizin güvencesi olacağı da ortadadır.

İnsan, doğası gereği belirsizlikten rahatsız olmakta ve belirsizlikleri belirgin hale getirmek için merak etmekte, soru sormaktadır. Çocukların büyüklerine sürekli soru sorduğuna, keşfetmek ve öğrenmek için çabaladığına tanık olmayanımız yoktur. Sorulara yanıt vermek yerine çocuğu azarlayan, ona kızan ebeveynler, çocuğun yanlış ve kötü “programlanmasına” neden olurlar. Bu durumda merhaba, günaydın, iyi akşamlar demeyen, yüz yüze iletişim kuramayan bireylerin sayısının artması kaçınılmazdır.

İletişimde Sosyal Ağlar

İletişimin artması için teknolojiden sınırsızca yararlanarak kurulan ağlar (İnternet), yalnızca bilişim ve haberleşme ağlarından oluşmamaktadır. Günümüzde sosyal ağlar da iletişimin bir parçası olarak yaşamımızda yerini almıştır. Yüz yüze iletişim kuramayanların iletişim gereksinimlerini tatmin ettikleri bu platformlar giderek yaygınlaşmaktadır.

BİMY-17’de “Sosyal Ağlar” panelinde konuşan “fikiratolyesi.com” yöneticisi Sayın Tunç Kılınç’ın aktardığına göre, Nisan 2010 itibariyle Facebook, 180’i aşkın ülkede, 70 farklı dilde hizmet veriyor. Facebook, günümüzde 400 milyonun üzerinde aktif kullanıcısı bulunan, üyelerinin yüzde 70’inin ABD dışından olduğu, 60 milyondan fazla kişinin her gün durumunu güncellediği, her ay 3 milyarın üzerinde resim ve her hafta 5 milyarın üzerinde bilginin paylaşıldığı bir ortam haline gelmiştir.

ABD ve İngiltere’den sonra, Türkiye 3. en büyük Facebook üyesinin bulunduğu ülke konumundadır. Toplam nüfusumuzun yaklaşık yüzde 30’u olan 21.4 milyon aktif kullanıcının yüzde 60’ı 25 yaş altındadır. Yüzde 65’i erkek olan bu grubun içinden 2.7 milyon kişi üniversite mezunudur.

Yine dünyada ilk üç sıra içinde yer aldığımız diğer uygulamalardan MSN’de 300 milyondan fazla (yüzde 10’u Türk) aktif üye yer almaktadır.

Gelecekteki teknolojik eğilimler arasında yalnızca insan bilgisayar etkileşimi olmayacak, birbiri ile iletişim kurabilen eşyalar ve araçlar da bulunacağı belirtilmektedir. Araçların da sosyalleşebileceği ortamların oluşması gündemdeyken, insanların doğrudan doğruya birbirleriyle iletişimden kaçınmaları düşündürücü olmaktadır.

Sen, Ben, Biz ve bir de “O”…

28 Nisan 2010, Ankara

İ. İlker Tabak
Bs. Müh., Bilişim Ltd. Paz. ve Satış Md.
TBD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi

Diğer Yazılar

SİMGE

Bilişim

Bilişim Yaşam biçimimizi kökünden değiştiren bir kavram. Yeni sosyal, siyasal ve ekonomik düzenlerin itici gücü olan bir teknoloji harmanı. Ulusal kalkınma için bilişim teknikbiliminden yararlanmak gerektiğini 1968 yılında söylemiş Sayın

Sivil Toplum

Başkanın Mesajı (HÜMED, 8 Temmuz 2017)

Hacettepe Üniversitesi’nin değerli mezunları, öğrencileri, yöneticileri ve çalışanları, Hacettepe Üniversitesi Mezunlar Derneği (HÜMED) 10. Dönem Yönetim Kurulu olarak 27 Mart 2017 günü yapılan 10. Olağan Genel Kurul ile göreve gelmiş

Blog

Yeminli Bilişimci

Yeminli Bilişimci Ulusal kalkınma için bilişim teknikbilimini kullanmak gerektiği, ekonomik krizlerden çıkışın bilişim teknolojilerinin sağladığı verimlilikten geçtiği bilinmektedir. Bunları gerçekleştirmenin bilişimciler eliyle olacağı da açıktır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine