Herkes Biliyor

Herkes Biliyor

Herkes Biliyor

Önce adında anlaşalım: B i l i ş i m   T o p l u m u.

İnsanoğlunun yaşamının her alanında kullandığı bilginin, başta bilgisayar olmak üzere, çeşitli sistemler yardımıyla işlenerek kullanıldığı toplum biçimidir, Bilişim Toplumu. “Bilişim” ise, yalnızca bilgi ve iletişimin bir araya geldiği bir kavram değildir!

Biliyorum, biliyorsun, biliyor, biliyoruz, biliyorsunuz, biliyorlar…

Herkes biliyor yani. Ama, kendine saklıyor. Bilgi işlenmemişse, devingen değilse, katma değer oluşturacak biçimde paylaşılmamışsa, üretime, ekonomiye, eğitime, sağlığa, adalete, kalkınmaya bir yararı yoksa, ne işe yarar bilmek?

Tarım Toplumu’nun aracı “saban”; Sanayi Toplumu’nun aracı “makine”dir. İşlenmiş, anlam katılmış devingen bilgi ise, Bilişim Toplumu’nun aracıdır.

Bugünlerde e-Devlet hizmetlerinde, uluslararası göstergelere göre, Arapların gerisinde kaldığımız için olaya el koyan Başbakan’ın emriyle, Başbakanlığa bağlı “Bilgi Toplumu Ajansı” kurulmasına ilişkin yasa taslağı tartışmaya açıldı. ( www.basbakanlik.gov.tr/docs/e-devlet/taslak.doc )

Taslağa göre, tüm e-Devlet çalışmaları bu Ajans eliyle koordine edilecek. Birçok kamu kuruluşunun yürüttüğü e-devlet çalışması Ajansa devredilecek. e-Dönüşüm projelerine onayı Ajans verecek.

Rekabeti önleyici biçimde Kamu İhale Kanununa aykırı maddeler de içeren bu taslağın uygulanmasından önce, başta kişisel verilerin korunması kanunu olmak üzere çeşitli düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Hukuki, mali ve idari açıdan çeşitli sakıncalar içeren bu taslağa ilişkin TBD görüş hazırlamakta olup ilgili yerlere iletecektir.

35 yıl önce, mesleğin akademik altyapısının temellerinin atıldığı günlerde ülkemizin bilişim politikalarına yön verecek bir örgütün kurulması görüşü benimsenerek, “Türkiye Bilişim Kurumu” kurulması 1974 İcra Planı’na alındı (Bknz. TBD Bilişim Dergisi, 8. Sayı, Yaz 1974).

1974 İcra Planı’nda “Özel İhtisas Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye Bilişim Kurumu’nun kurulmasına ilişkin Kanun Taslağına son şekli verilerek TBMM’ne sevkedilmesi program döneminin ilk yarısında gerçekleştirilecektir.” ifadesiyle yer alan örgütlenme çabası yalnızca planda kaldı.

1970’li yılların sonlarında “Bilişim Toplumu Yasalarıyla Yönetelim, Yönetilelim” sloganı ile yalnızca bilişim teknolojilerindeki gelişmeleri izlemekle yetinmeyen bilişimciler, yasal düzenlemelere de ilgi göstererek teknoloji politikalarının yasal boyutuna dikkat çektiler.

Bugün de, yürürlükteki yasalarla çeşitli uygulamaların ve bilişim sektörünün önü açılmakla beraber, elli yılda geldiğimiz noktadan mutlu olduğumuz söylenemez.

Günümüzde bilişim toplumunun simgesi olarak İnternet öne çıkmıştır. İnternete erişimin kolaylaşması ile herkes kapsama alanına girdi ve “webi cebinde” olan insanların sayısı hızla artmaya başladı.

Bilginin gücü ortaya çıktı. Her şeyi bilmek yerine, bilgiye ulaşmayı bilmek yeterli oldu. Bunu günlük yaşamına uygulayabilenlerin yaşamı, yasaların izin verdiği ölçüde, kolaylaşmaya başladı.

Önümüzdeki yıl Türkiye’ye ilk bilgisayarın gelişinin ellinci yılı. 1960 yılı Eylül ayında Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ilk bilgisayar geldiğinde halk arasında “Elektronik Beyin” olarak adlandırıldı.

Geçen 50 yıl içinde bilişim sektörümüz dünya ile rekabet edecek biçimde gelişti. Bilişim Toplumu’na dönüşme hedefi doğrultusundaki çalışmalar yoğun biçimde süregeldi.

Elli yıl önce adı konup (bilişim) başlatılmış olan bu dönüşüm hareketi, yasal düzenlemelerle önce adını kaybederek yaralanmaktadır. Mevcut birçok kurumun işleyişini üstlenecek bir Bilişim Toplumu Ajansı’nın, yalnızca koordinasyon rolü üstlenerek akçalı işlerden uzak durması beklenmektedir.

İ. İlker Tabak (*)
Ağustos 2009, Ankara

(*) Bs. Müh., Bilişim Ltd. Paz. ve Satış Md.
TBD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi


Bu yazı TBD Bilişim Dergisi 113. sayısında Sayfa 32’de (Ağustos 2009) yayımlanmıştır.

 

Diğer Yazılar

Blog

Kim Yapacak?

Kim yapacak? Birileri yapacaktır. Biz yapmazsak, yapamazsak; yapılması gerekeni birileri mutlaka yapacaktır. Yapanlar, üretenler tarafında mı yer alacağız, yoksa, tüketenler, kullananlar tarafında mı? Yapmak istediklerimizi yapacak kaynaklarımız olduğu halde, hatta

Bilişim

Bilişim

Bilişim Yaşam biçimimizi kökünden değiştiren bir kavram. Yeni sosyal, siyasal ve ekonomik düzenlerin itici gücü olan bir teknoloji harmanı. Ulusal kalkınma için bilişim teknikbiliminden yararlanmak gerektiğini 1968 yılında söylemiş Sayın

Hacettepe

Hacettepeli Olmak Demek…

“Hacettepelilik vatana hizmet etmek demektir. Ben Hacettepeli olmaktan iftihar ediyorum. 17 yaşında geldim Hacettepe’ye; lise mezunu, kısa pantolonlu bir çocuktum. Beni adam yaptı. Ne olduysam Hacettepe’nin sayesinde oldum…” Prof. Dr.